Attack On Titan: Doktor Grisha Yeager Hakkında Bilmediğiniz 10 Şey

Animesi ve mangası yayınlanan Attack On Titan, son birkaç yılda büyük bir seri haline geldi. İşte Attack On Titan serisinin doktoru Grisha Yeager hakkında pek bilinmeyen bazı şeyler.

Attack On Titan, son birkaç yılda, özellikle manganın animeye uyarlanmasıyla birlikte büyük bir yapım haline geldi. Dizi o kadar yaygın bir popülerliğe ulaştı ki, harika bir PS4 oyunu ve anime/mangaya özgü komik mizahı bile yıllar içinde viral hale geldi.

Bununla birlikte, kahraman dev Eren Yeager’in babası ve Mikasa Ackerman’ın üvey babası olan Grisha Yeager hakkında çok az şey biliniyor. Yaptığı eylemlerinin anime/manga’nın hikayesinde nasıl önemli olduğunu kanıtladı. Hayranlar, Grisha Yeager’in kim olduğu hakkında bir kaç bilgiye sahipken, hayatının büyük bir kısmı gizemle kaplıdır ve pek çok gerçek bilinmemektedir veya çok az bahsedilmektedir.

1. Grisha Yeager’in Çocukluğunu Gözaltı Bölgesinde Geçirdi

Birçok soru arasında, insanların Attack On Titan serisi ile ilgili yanıtlanmasını istedikleri soru, Grisha Yeager ‘in çocukluğuyla ilgili soruydu. Ancak 3. Sezon, Grisha Yeager ‘in aslında Marley bölgesi, Liberio’da doğduğunu ortaya çıkaran konuya biraz ışık tutuyor.

Grisha Yeager, 806 yılında doğdu. Çocukluğunu Eldianları kontrol etmek ve toplumdaki statülerinin çok aşağıda olduğunu hissetmeleri için duvarlarla ayırdığı Liberio’nun gözaltı bölgesinde geçirdi. Eldianlı atalarının Marley halkı üzerinde gerçekleştirdiği sözde zulümler nedeniyle, krallık onları dışlamış ve sürekli gözetim altında tutmuş. Toplumda bir statülerinin olmadığını hissettirmek için gözaltı bölgesinde yaşamaya zorlamış.

2. Grisha Yeager’in Bir Kız Kardeşi Vardı

Grisha Yeager’in küçük kız kardeşi hakkında çok az şey biliniyor. Faye Yeager, dünyaya zevk ve şevkle bakan, gerçekleri ve sevinçleri deneyimlemek için ağabeyi Grisha’ya büyük ölçüde bağlı olan sekiz yıllık küçük bir kız olduğu gerçeğinin dışında. 817 yılında, Grisha onu bir zeplini izlemek için hapishane/gözaltı bölgesinden çıkardığında, Marley subayları tarafından yakalanırlar. Subaylar Grisha’yı serbest bırakırlar ama Faye ertesi gün nehrin kıyısında ölü olarak bulunur.

Yedi yıl sonra Grisha, Eldian Restorasyonistleri’ne katıldığında Faye’yi öldürenin Marley subayı olduğunu öğrenir. Gençken şüphelendiği gibi, köpekler tarafından diri diri parçalanmıştı. Grisha’nın Marley’e duyduğu nefretin ve Restorasyonistlere katılma nedeninin büyük bir kısmı Faye’nin gençken yaşadığı kadere bağlıdır.

3. Grisha, Ebeveynlerinin İtaatkârlığından Nefret Etti

Faye’nin öldüğü gün, Grisha babasına bunun kendi hatası olmadığını ve Faye’nin Marley subayları tarafından öldürüldüğünü söyledi. Babası ona durumlarının atalarının işlediği günahlardan kaynaklandığını açıklamaya çalıştı, ancak Grisha bunun onları itaatkar hale getirmesinden nefret etti.

Onun bakış açısı, atalarının eylemleri için acı çekmek zorunda kalmamaları gerektiğiydi ve Bay Yeager tarafından susturulmasına rağmen, bu tür itaatkâr davranışlara yönelik küçümsemesini sürdürmeye devam etti. Eldian Restorasyonistlere katılmasının temel nedeni, ebeveynlerinin hatalı olduğunu ve Eldianlıların toplumda saygıyı hak ettiklerini kanıtlamaktı.

4. Grisha’nın En Büyük Hatası Olayların Farkındalığında Olmamasıdır

Grisha, son derece hesaplayıcı ve sakin bir adam gibi görünse de, öz farkındalığın niteliklerinden de yoksundur. Kanıt doğrudan kendisine sunulmadıkça, eylemlerinin nasıl sonuçlara yol açabileceğini kestiremediği için, kendi benliğiyle ilgili bu farkındalık eksikliği derin gibi görünüyor.

Zeke’nin Grisha’dan uzaklaşmasının ve kendisini ve Eldian Restorasyonistlerini Marley hükümetine ifşa etmesinin nedenlerinden biri, Grisha’nın bilinçsizliğinden kaynaklanıyor. Aynı şey, Grisha, Faye’nin onları çocukken tutuklama bölgesi dışına çıkarmamış olsaydı ölmemiş olabileceğini kabul etmeyi reddettiğinde de fark edilebilir.

5. Eren Kruger, Grisha’nın Shiganshina’ya Yerleşmesinin Arkasındaki Kişiydi

Zeke tarafından açığa çıkarıldıktan sonra; Grisha, Dina ve Eldian Restorasyonistlerin geri kalanı işkence görür ve ardından Saf Titanlara dönüştürülmek üzere Paradis Adası’nın dış duvarlarına götürülür. Ancak o zamanlar “Baykuş” olarak bilinen Eren Kruger, zamanı gelince araya girer ve Grisha’yı korkunç bir kaderden kurtarır.

Grisha’ya casus olarak kendi rolünü ve Kruger’ın tamamlanmamış Kurucu Titan’ı elde etme görevinin meyvelerini vermenin artık Grisha’ya kaldığını açıklıyor. Herhangi bir Titan’a sahip olan kişinin bedeni yalnızca 13 yıl yaşayabileceği için zamanının neredeyse dolduğunu açıklıyor ve ardından Grisha’nın Restorasyonist arkadaşlarına ve kız kardeşi Faye’e karşı görevi olduğunu belirtiyor. Böylece, Kruger sonunda Grisha’yı The Walls’a sızmaya ve Kurucu Titan’ı Reiss ailesinden çalmaya ikna eder.

6. Grisha, Carla ile Shiganshina Bölgesinde Bir Barda Tanıştı

Singanshina’daki ilk günlerinde Keith Shadis, Grisha’yı bir bara götürdü ve ona duvarların içindeki dünyanın nasıl işlediğini anlattı. Ayrıca, durumu ve onu iyileştirmek için Survey Corps’a katılma nedeni hakkında şikayette bulundu. Carla aynı barda bir barmendi. Konuşmaya kulak misafiri olduktan sonra, Shadis’i bir hüzünlü hikaye anlatarak Grisha’yı Corp’a alma girişiminden dolayı azarladı.

Grisha yıllar sonra Carla ile evlenirken, Shinganshina’da patlak veren bir salgını ve ailesini tedavi ettikten sonra, Grisha’nın ilk buluşmalarını gerçekleştiren Kolordu’ya asla katılmayacağına dair güvence verdiği bu karşılaşmaydı.

7. Grisha Görevini Ailesi Yüzünden Erteledi

Eren Kruger, Grisha’ya Saldırgan Titan’ın gücünü ve Reiss ailesini bulma ve onlardan Kurucu Titan ‘ı alma görevini emanet etmişti.

Shinganshina’ya yerleşip doktor olduktan sonra Grisha, hükümetteki yetkililerle yakınlaştı ve Reiss ailesinin nerede olduğu hakkında bilgi edindi. Ancak bilgiye hemen müdahale etmek yerine, yeni kurduğu ailesi Carla ve Eren ile vakit geçirmek istediği için geciktirmeyi seçti.

8. Grisha’nın Bodrumunda Dina ve Zeke’ninde Olduğu Bir Resmi Vardı

Attack On Titan’ın üçüncü sezonunun 19. bölümü, hayranların nihayet Yeager evindeki gizemli bodrum katını öğrendikleri bölümdür. 19. Bölüm, Grisha’nın geçmiş yaşamına çok ışık tutuyor.

Sezon 4’ün hemen yanında ve Attack On Titan 4. Sezon fragmanından çok sayıda bilgi zaten belirtilmiş durumda. Shinganshina’ya yerleşmiş olmasına rağmen, Grisha’nın önceki hayatını ve ailesini asla unutmadığını bilmek anime içindeki önemli bir ayrıntı. Marley’deki hayatını anlatan üç kitabın yanı sıra, Zeke ve Dina’nın ilk kitabın ilk sayfasına dikkatlice bağlanmış bir resmi bulundu.

9. Grisha’nın Bedeni İki Titan’a Ev Sahipliği Yaptı

Seride bulunan birçok Titan kullanıcısı arasında, Grisha bir noktada aynı anda bu tür iki Titan’a ev sahipliği yapıyordu. Grisha Yeager, Reiss ailesini bulma ve Kurucu Titan ‘ı alma görevini kendisine emanet ettiğinde, Saldırgan Titan’ı Eren Kruger’den miras almıştı.

Yıllar sonra, Grisha görevine devam ettiğinde, onu kolayca yendikten sonra Kurucu Titan ‘ı Frieda Reiss’ten alır. Ancak Grisha, Kurucu Titan ‘ın gücünü kraliyet soyundan olmadığı için kullanamaz ve gücüne sadece kısa bir süre için sahiptir. Kısa süre sonra hem Attack Titan’ı hem de Kurucu Titan ‘ın gücünü, daha sonra Titan serumu enjekte ettikten sonra oğlu Eren’e aktarır. Böylece Eren, babası Grisha’yı gerçekten yedi mi sorusunun cevabını öğrendi.

10. Grisha, Zeke’den Özür Diledi

Bir Titan olan Grisha, gelecekteki görüşün gücünü kendi içinde taşıyor. Çoğu hayran, mangaya dayalı olarak Sezon 4’te olabilecek şeyleri bekleyebilirken, gelecekteki görüş benzer faydalara sahip bir güçtür. Bir Titan’ın ev sahibinin gücü miras alacak olanların gelecekteki anılarını deneyimlemesine ve böylece geleceği gerçekten görmelerine olanak tanır.

Reiss ailesini katlettikten sonra Grisha, kendi eylemlerinden dolayı dehşete düşer ve ağıt yakmaya başlar. O zaman, yollar aracılığıyla gelecekteki Zeke ile bağlantı kurabileceğini anlar. Geleceği görünce pişmanlık duyar ve Zeke’den ideal bir baba olmadığı için özür diler. Grisha, Zeke’den fiziksel olarak özür dileyemese de, en büyük oğlunun gelecekteki benliğinden özür dileyerek ve geçmişteki düşüncesiz davranışlarını kabul ederek çektiği vicdan azabını bir nebze dindirir.