The Boys Dizisi Hakkında
The Boys Dizi Eleştirisi
Geçtiğimiz günlerde Amazon’un dizi ve film izleme platformunda yayınlanan The Boys dizisi hakkında eleştirilerde bulunacağız. Amazon’un ülkemizde çok popüler olmayan Amazon Prime Video platformunda yayın hayatına başlayan The Boys dizisi ile takipçilerine güzel bir dizi sunan Amazon’a da buradan teşekkür ediyoruz. Bu dizi ile takipçilerini şaşırttı ama bu şaşkınlık beklentilerin üstünde olduğu için oluşan bir şaşkınlık, umarız bu tarz dizileri bu sektöre daha fazla kazandırabilirler.
The Boys dizisi klasik süper kahraman dizisi olarak görülse de aslında öyle bir dizi olmadığını ve içinde farklı duygu değişimleri yaşayacağınızı ve buna neyin neden olacağını size anlatmaya çalışacağım. Amazon herkesin zevk alabileceği bir iş çıkarmış. Diziyi takip etmeyenler için spoilersız bir şekilde diziyi neden izlemeleri gerektiğini açıklayıp olumlu ve olumsuz noktalarına değineceğim.
Diziyi süper kahraman dizisi olarak görüp direk diziye başlamayı düşünenler için şunu söylemek istiyorum dizi yaş sınırlaması gerektiren bir dizi. Ve bu diziden sonra süper kahramanlara bakış açınız değişebilir.
Dizide The Seven olarak bilinen 7 kişiden oluşan bir süper kahraman grubu yer alıyor. Bu süper kahraman grubunu direkt olarak DC’nin Justice League ile özdeşleştirebilirsiniz. Niye derseniz bu 7 kişilik grupta bulunan kahramanların özellikleri Justice League’de bulunan kahramanların özelliklerine oldukça benzer. Kahramanların özelliklerinden bahsetmek gerekirse, gözlerinden lazer saçan ve uçabilen, deniz içinde balıklar gibi nefes alıp konuşabilen ve aşırı şekilde hızlı koşabilen kahramanlarla karşılaşacağız.
Hikayede, süper kahramanları içinde barındıran dünyada kendi halinde sıradan bir vatandaş olan Hughie ile karşılaşıyoruz. Hughie, diğer tüm insanlar gibi The Seven ekibinde bulunan süper kahramanların hayranıdır. Dizi ilerledikçe o da sorgulayıcı bir ruh haline bürünüp süper kahramanları kendince sorgulamaya başlıyor.
Hikayeye odaklanabilmek için, ekipte bulunan kahramanları biraz daha tanımamız gerek. The Seven isimli 7 kahramandan oluşan bu süper kahraman grubu DC’nin Justice League’ne gönderme olarak oluşturulmuş. Dizide ele aldığı ana konu ise kahramanlar gerçekten olsaydı, nasıl olurlardı sorusudur. Dizi bu soruyu her türlü şekilden cevaplamaya çalışıyor. Bir bakıma tanrı olarak nitelendireceğimiz bu insanlar gerçekten bizimle birlikte dünyada yaşamış olsalar, illa ki içlerinden biri veya bir kaç tanesi güçlerini kötüye kullanabilirdi.
Süper kahraman filmlerinde nasıl kahramanlar varsa onlara denk anti-kahramanlar yer almıştır hep. Bu tarz konulara sahip olan filmlerdeki kötü adamlar karakterleri gereği güçleri ile kötülük yapıyor. Peki bu dizideki kahramanlar bulundukları konumu kullanarak kötü şeyler yapsaydılar nasıl olurdu? Konumlarından faydalanarak insanları manipüle edip çıkarlarını gözetseler ve çizgi romanlarda olan süper kahramanların aksine kahramanlık çizgilerinden sapmalarına tanık olsak?
The Boys dizisi 2006’da çıkan bir çizgi roman serisi olan The boys’dan uyarlama yapılarak yayın hayatına başladı. O dönemlerde Justince League çizgi romanları popüler olduğu için çizgi romanda yer alacak kahramanlar Justice League’daki kahramanlarla benzerlik göstermiştir.
Dizimizde The Seven isimli kahraman grubu büyük bir şirket olan Vought’a bağlıdır. Vought şirketi bir nevi kahramanların image makerlığını üstleniyor. Kahramanların sosyal medya hesaplarını yönetiyor ve kahramanların içinde olduğu süper kahraman filmleri çekiyor. Tek fark filmdeki kahramanlar gerçek hayatta da kahraman. Bu çekilen filmleri de büyük film şirketlerinin yaptığı gibi Comin Con’da büyük konferanslarla takipçilerine duyuruyorlar. Bu Vought şirketi günümüzdeki Marvel ve DC şirketleriyle benzerlik gösteriyor ama bu şirketlerden daha büyük ve daha kötü gibi gözüküyor dizide.
Dizide karakterler süper kahramanlarla dalga geçiyor ve kara mizahla diziyi çekici hale getiriyor. Dizi içinde bir süper kahraman klasiği olan kahramanların olayları birlikte olay çözmesini ti ye alıyor. Kahramanlardan bir tanesi bir kişinin olayı çözebilmek için yeterli olmasına rağmen neden sürekli takım halinde göreve çıktıklarını soruyor yöneticilere. Şirketin yönetiminde olan elemanlardan biri ekip şeklinde dava çözüldüğünde şirketin iyi reyting aldığını açıklıyor. Bu tam bir süper kahraman grubu klasiğidir. Marvel ve DC gibi şirketlerin yapımlarında bunu sıklıkla gördük.
Dizinin bu şekilde olaya bakması ve bunu eleştirmesi oldukça güzel bir durum. Son dönemlerde Marvel’ın süper kahraman filmlerinin beyaz perdeyi esir almasından sonra Amazon’un çıkardığı bu dizi oldukça manidar olmuş.
Değinmek istediği konuyu kısaca özetlemek gerekirse, dizide olan karakterleri ve karakterlerin sahip oldukları gücü dizide geçen şartlar altında nasıl ve ne şekilde kullandığını iyi betimlemiş durumda.
