Menü
içinde ,

Wonder Woman 1984 Spoilersız İncelemesi

Wonder Woman 1984 Film Eleştirisi ve Spoilersız İncelemesi

Wonder Woman 1984 Spoilersız İncelemesi

Wonder Woman 1984 Spoilersız İncelemesi

Başlangıçta geçen Aralık ayında gösterilmesi planlanan Wonder Woman 1984, beklenenden farklı da olsa nihayet kitlelere sunulacak. Evet, 25 Aralık itibariyle sinemalara gidebilir ve Diana’nın yeni macerasını izleyebilirsiniz. Veya, çoğu kişi gibi, HBO Max sayesinde Noel zamanında kendi koltuğunuzda rahatlıkla izleyebilirsiniz diyecektim ama ne yazık ki HBO Max henüz Türkiye pazarında değil. Ama ülkemizde faaliyet gösteren diğer platformlara gelebilir.

Wonder Woman 1984 ya da kısaltmada bahsedildiği gibi WW84, Diana’yı son görüşümüzden epey bir süre sonra geçiyor. Ares’i yendikten altmış altı yıl sonra, Diana şimdi Smithsonian’da çalışırken sade bir hayat yaşıyor. Onun Wonder Woman kişiliği bu noktada bir efsaneden başka bir şey değil. Birkaç kez, halkın spot ışıklarının dışında bir kahraman olarak kalıyor. Diana, bilerek dünyadan ve olası herhangi bir sosyal yaşamdan uzakta yalnız bir hayat yaşıyor.

Gal Gadot ve Wonder Woman

Kişisel olarak, Gal Gadot’un Wonder Woman tasviriyle hiçbir zaman tam olarak evet bu oldu demedim. Karakterden ya da Gal Gadot’un performansından genel olarak hiç hoşlanmadım. Bu tasvir sunduğu şeyler bana hiçbir zaman gerçekten ulaşmadı. Bununla birlikte, karakteri ve onu hayata geçiren oyuncuyu (Gal Gadot) seven herkes için WW84, sevdiğiniz Amazon’a aşık olmanızı sağlamaya devam edecek. Patty Jenkins ve Gal Gadot her şeyi ve daha fazlasını önünüze seriyor. Bu filmde özellikle gördüğüm bir şey, Gal Gadot’un oyunculuk çizgilerini esnetmek için önceki filmlerinden daha fazla zamanı olması.

İkonik kıyafetlerine gelince, bunlar tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Klasik kıyafeti artık parlak ve canlı bir kostümle değiştiriyor. Aslında başından beri böyle olması gereken buymuş gibi geliyor bize. Snyder günlerinin soluk renklerini ve hatta ilk Wonder Woman filminin renklerini kesinlikle özlemeyeceğim. Tüm bunlardan sonra Amazon’un yeni altın zırh kıyafeti var. En sevdiğim görünüm olmasa da hala ekranda göz alıcı duruyor. İlk başta var olan ve kullanılmakta olan hikaye nedenleri en iyi ihtimalle dayanıksız olsa bile, bu hoş bir zırh değişikliği olmuş.

Altın zırh, filmdeki ana karakterlerin varlığının yanı sıra, filmdeki çizgi romanlara verilen tek gerçek geri dönüşlerden biri olabilir. WW84’e daha geniş DC Universe için sayısız referans bekleyerek girmemeniz önemlidir. Bunlardan herhangi birine değinmekten kaçınmak için anlamlı bir çaba varmış gibi görünüyordu. Hatta çizgi romanlardan çok az Easter eggs dahil etme veya hiç içermeme gibi bir durum var.

Bu karakter kesinlikle bir serseri olsa da, en azından filmde bir değil, parçanın en güçlü yönünü ortaya çıkaracak olan iki ikonik DC kötü karakteri var karşınızda. Sırasıyla Pedro Pascal ve Kristen Wigg’in canlandırdığı Maxwell Lord ve Minerva/Cheetah, onu saf dışı bırakmaya çalışıyor.

Wonder Woman 1984: Maxwell Lord

Maxwell Lord ile başlayalım. Pedro Pascal bunu sert bir şekilde ama mümkün olan en iyi yollarla yapıyor. Bu davranış, stilistik bir seçimden daha fazlasıdır. Aynı zamanda karakterin kim ve ne olduğunu da tamamen desteklenmektedir. Film, Maxwell Lord’a gerçekten akıllı ve empatik bir karakter olarak görmemizi sağlıyor. Böylelikle hikâyeye bazı zekice noktalar ekliyor.

Wonder Woman 1984: Cheetah (Barbara Minerva)

Sonra da Wonder Woman’ın klasik düşmanı Cheetah’a dönüşen Kristen Wigg’in canlandırdığı Barbara Minerva karakteri var. Tıpkı Maxwell gibi, karakterin yolculuğunu ve gelişimini görüyoruz. Sonunda karakterin bir avcıya dönüşmesi ve dönüşürken ki izlenen yolu çok iyi düşünülmüş ve yapılmış. Bu noktaya varan yolculuğun temposu çok iyi ve tıpkı Maxwell Lord’unki gibi empatik bir yaklaşıma sahip. Cheetah’ın tasarımı da harika ve kolayca başarısız olabilecek bir şey değil.

Wonder Woman 1984: Steve Trevor

Kötü adamlar hakkında bu kadar yeter, iyi olanlardan biri hakkında da konuşalım. Bu noktada muhtemelen tamamen farkında olacağınız gibi, Chris Pine, Steve Trevor olarak geri dönüyor. Diana’nın hayatının aşkı en son ilk filmin finalinde bir fedakarlık olarak yok olmuştu. Peki o şimdi nasıl dönüyor? Bu soruyu, filmin sizi bu konuda aydınlatması cevapsız bırakıyorum. Ancak söyleyebileceğim şey, Steve’in dönüşünün mantıklı ve ilgi çekici bir şekilde yapıldığı olabilir.

Mücadeleye yeniden katılan Steve, hiçbir şekilde kendini aciz hissetmiyor. Ve daha da önemlisi, dönüşü fedakarlığının ilk filmde yarattığı etkiden sizi uzaklaştırmıyor. Chris Pine’ın performansı bir kez daha birinci sınıf ve filme en iyi gülüşlerden bazılarını sergiliyor. Üstelik Steve Trevor karakteri benim için, filmin en duygusal anını oluşturuyordu.

Filmin acı çektiği noktalardan biri de aksiyon sahneleri. Filmi izlerken, çok fazla aksiyon sahnesi beklentisine girmemelisiniz. Aslında, bu sahnelerden az var. Ama sorun bunların olmaması değil. Gerçekte, karakter çalışması ve daha yavaş anlar filmin en güçlü kısmı. Sorun, izlediğimiz aksiyon sahnelerinin, bizlere ekranda nasıl yansıdığıyla birlikte geliyor.

Wonder Woman, hareket halindeyken geçirdiği sürenin en az yarısında ve tüm kement salladığı sahnelerin %100’ünde son derece garip görünüyor. Gerçekten iyi görünmüyor. Özellikle ağır çekimde. Bugünün teknolojisinde örümcek ağıyla binadan binaya atlayan bir Spider-Man‘i mükemmele yakın nasıl yakalayabiliyorlar anlamıyorum. Wonder Woman sahnelerinin daha kolay olmasına rağmen nedense hala iş başında harika görünmüyor. En azından Cheetah’la olan ikonik çarpışması en güzel sahnelerdi. Yani bu açıdan film ve hayranlar adına en azından küçük bir zafer diyebiliriz.

Wonder Woman 1984 Filmine Puanım: 7.3

Film, Themyscira’ya bir geri dönüş sahnesi de dahil olmak üzere yirmi dakika kadar zorlu açılışı geçtikten sonra, son derece keyifli ve eğlenceli bir yolculuğa çıkacaksınız diyebilirim. Türün en iyisi olmasa da, yine de DC’nin en son güzel yapımlarından biri. Eğlenceli, iç açıcı ve baştan sona eğlenceli. Hafta sonunda eğlenmeniz için güzel bir aktivite olabilir Wonder Woman 1984’ü izlemek.

Yorum Bırakın

Yazar Nicolas

Sitemiz üzerinden sinema sektörüne dahil olan her şey ile ilgileniyoruz. Diziler de buna dahil. Normalde Youtube ve İnstagram üzerinden işimizi yapıyorken(dizi film eleştirileri, replikleri, haberleri), sitemizden ise daha geniş bir skala üzerinden paylaşımlarda bulunuyoruz. Örneğin; mantık, felsefe, derinlemesine alt metin eleştirileri gibi diyelim. Yazmak istediğim çok konu başlığı var ama gün geçtikçe yazılan yazılarda bu konulara şahit olacaksınız zaten.

E-Mail: nicolas@devasafikir.com

Exit mobile version
Araç çubuğuna atla